ADD CHP’nin Arka Bahçesi mi

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Atatürkçü Düşünce Derneği Aksaray Şube Başkanı Adil Koç’un önceki gün yaptığımız “Aksaray’da O İl Başkanı İstifaya Hazırlanıyor” başlıklı haberimizi yayınlamamızın ardından Aksaray’ın siyasi arenası bu haberimize kilitlenmiş ve gelen telefonlar, mesajlarda bunun göstergesi idi.

O haberimizin ardından partisinin Yönetim kurulunun WhatsApp grubundan İstifa yazısını yazan CHP’li Ali Abbas Ertürk’ün de yönetici olduğu elektrik mühendisliği şirketi çalışanlarından bir kişi sosyal medya hesabından şahsıma “Senden gazeteci olmaz Borazancı olur ” demesinin ardından gerekli cevabı hak ettiği şekilde fazlasıyla verdim.

Birkaç yorumlaşmanın ardından Atatürkçü Düşünce Derneği Aksaray Şube Başkanı Adil Koç’ta o elektrik mühendisliği şirketi çalışanının adeta cübbesiz avukatlığın soyunarak savunmaya kalkması beni hem mutlu etti hem de güldürdü.

Arkadaşını savunması yada ondan yana tavır belirmesi arkadaşlığı verdiği önemini göstergesi olarak mutlu oldum. Ama sosyal medyada yorumda da belirttiğim gibi ADD Aksaray Şube Başkanı Adil Koç “arkadaşını savunduğun kadar derneğini savun” dedim.
ADD Aksaray Şube Başkanı Adil Koç’un “Aksaray’da O İl Başkanı İstifaya Hazırlanıyor” başlıklı bu haberimize yorum yapması aslında anlamsız gibi görünse de çok anlamlıydı. Çünkü ADD Başkanı Adil Koç ile CHP’nin şuan ki il başkanı Ali Abbas Ertürk öncülüğünde geçtiğimiz dönemlerde gayri resmi olarak kendilerince bir gruplaşma yaparak adına da ‘Gençlik Hareketi’ dedikleri o harekette yer aldılar.
ADD Başkanı Adil Koç; CHP üyesi de olabilirsin. Yönetimindeki birçok kişide CHP yönetiminde olabilir. Ama birçok ilde ve geçtiğimiz dönem başkanlarının olduğu yıllarda Aksaray’da CHP’li olmayıp da ADD üyesi hatta yönetim kurulu üyeleri de var biliyorum. Senin yönetiminde CHP dışında bir başka partili var mı bilemem…

Hatta geçtiğimiz dönemlerde ADD başkanlığı yapan bir büyüğümün şu cümlesi çınlıyor kulağımda; “ADD partiler üstüdür. Burada üye olan kişiler tek bir siyasi partiye bağlı değil ve bir tek partinin arka bahçesi olamaz. ADD; Atatürkçülüğü, Atatürkçü düşünceyi savunur. CHP’de Atatürk’ün kurduğu bir partidir elbette. Ama hiçbir zaman bir siyasi partinin arka bahçesi olamaz” demişti.
Ancak; ADD Aksaray Şube Başkanı Adil Koç’un bu yorumları sonrasında görüyorum ki; ADD’nin Aksaray Şubesi CHP’nin arka bahçesi yoluna doğru ilerliyor gibi. Acaba bu ilerleme konusunda ADD Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt’un bilgisi var mı çok merak ediyorum.

ADD Aksaray Şube Başkanı Adil Koç sosyal medyada arkadaşını savunduğu gibi Atatürk’ü ve Atatürkçülüğü savunsaydın keşke.
Mesela geçtiğimiz yıllarda “Atatürk’e Putperest” diyen öğretmeni, haber yaptığım için şahsımın Sanık olarak yargılandığı ve beraat ettiğim davada, Atatürk’e hakaret eden o öğretmen hakkında şikayetçi olabilseydiniz.
Mesela 23 Nisan – 19 Mayıs – 30 Ağustos – 29 Ekim – 10 Kasım önemli günlerde programlar yapabilseniz. Bu tarihlerde basın açıklamaları gönderebilseydiniz…
Mesela ille de Aksaray olması önemli değil herhangi bir yerde Atatürk’e hakaret, saldırı ya da buna benzer olaylarda açıklama yapabilseniz…
Elbette siyasi görüşün olacak, senin de, benim de, Mehmet’in de, Fatma’nın da, 18 yaşını doldurmuş her bireyin 1 oy hakkı var. Gönlünde bir siyasi partiye destek verebilirsin. Ama sen bir dernek başkanısın. Ve benim için en önemli derneklerden birisidir ADD.
Unutma Adil Koç; Atatürkçü Düşünce Derneği CHP’den ibaret değildir. ADD’ye AKP’li de, CHP’li de, MHP’li de, İYİ Partili de, DSP’li de, Memleket Partilisi de, Zafer Partilisi de, diğer partilere gönül vermiş her birey üye olabilir. Ancak sen ve senin gibi düşünenler ADD’yi kısırlaştırmak, belli bir zümreye hitap etmek, belli bir siyasi görüşte izlenim bırakmaktasınız.
Mustafa Kemal Atatürk’te, Yunus Emre’de, Mevlana’da ve nice büyükler bu ülkenin ortak manevi değeridir. Yani bir siyasi parti’nin tekeli değildir, olamazda. Bu düşünceler ile sen ve senin gibi temsilciler yüzünden Atatürkçü Düşünce Derneğini toplumun geniş kitlelerine yayamadınız. Sosyal medya da klavye karşısında çalıştırdığını o elini gönül isterdi ki; ADD Aksaray Şubesine üyelik formu doldurma çalışmasında çalıştırsaydın…

Ali Abbas Ertürk Bu Öneriyi Dikkate Al…
CHP Aksaray İl Başkanı Ali Abbas Ertürk; çocukça bir hareketi sonrasında istifasından vazgeçti. İstifa yazışması ve sonrasında vazgeçmesi her olayda olduğu gibi bu durumda da ikili görüşler ortaya çıktı. AKP’nin kan kaybettiği bir dönemde CHP Aksaray’dan vekillik ve Türkiye’de iktidar için umutları yeşermeye başladı. Daha önce birçok değişik siyasi partiye oy veren seçmen görünen o ki; belki bu seçimde muhalefete oy verecek.
CHP’de bu oylardan nasibini alacak. Özellikle Aksaray’da yıllardır sağ partilere oy verenler CHP’ye oy vereceklerini yüksek sesle dillendirmeye başladı. Bu konuda CHP’liler sevinse de iş il başkanı Ali Abbas Ertürk’e düşmekte.
CHP’ye sözel olarak ilginin arttığı bir dönemde il başkanı Ertürk, tabanda ki sese de kulak vermeli. En başta elindeki oy kitlesine de sahip çıkmalı. Ertürk’ün göreve gelmesinin ardından istifa eden veya küstürdüğü üyeleri tekrar kazanmalı.
Çünkü; gelen oylar giden oylarla eşit olmamalı. Diğer siyasi görüşteki kişilerin oylarını kazanırken, sen mevcut oyunu kaybediyorsan bunun bir faydası olmayacak. Küstürdüğün ya da istifa eden üyelerin bu durumu anlatmaya başladığında dışarıdan gelecek oyları da etkileyecek unutma…

AKP Kan Kaybını O İsimle Durdurur
AKP Aksaray’da ciddi anlamda tepkiler almaya devam ediyor. Başta Milletvekilleri İlknur İnceöz ve Cengiz Aydoğdu ile il başkanı Hüseyin Altınsoy’a gün geçtikçe tepkiler kar topu gibi büyümekte. Ekonomik kriz ise genele de yansımakta. Olası bir erken ya da zamanında seçimde AKP oy oranında ciddi bir kayıba neden olacak.

AKP’nin bu oy kaybını yapılan gözlemler ve araştırmalarda gösteriyor ki, bir isim AKP’nin kan kaybını durdurur. Belki şahsı siyaset düşünmüyor olabilir. Bu düşünce Aksaray’daki AKP’li seçmenin ortak düşüncesi. AKP’li vekillerin yapamadığı tanıtımın kat be katını yapan, kendisine dokunan, acısı ile üzülen o bürokrattan başkası olamaz.
Aksaray’ı adeta karış karış gezen ve gittiği yerde sevinçle karşılanan, hoş bir eda ile ayrılan Aksaray’da görev yapan o bürokratı birçok AKP’li seçmen milletvekili adayı olmasını istiyor.
“Önce İnsan” görüşünü savunan ve herkesimden sevgi ile karşılanan AKP’den Aksaray milletvekili aday olması AKP’nin kanayan yarasını durduracağı açıkça görünmekte.
O bürokrat aday olur mu olmaz mı? Bu konuda kararı kendisi verecek. Ama böyle bir düşüncesinin olmadığını da biliyorum. Görünen bir gerçeklik var ki; o bürokrat olası bir siyasi partiden adaylık olması o siyasi partiye ivme kazandıracağı açık ve net görünüyor.