TEKRAR 2022 yılında yayınlanan yazının düzenlenerek 2024 yılı hali
Takvimler 15 Temmuz 2016’yı gösteriyordu. Gündüz saatlerinden gece saatlerine kadar her şey normaldi. “Ne istedin de Vermedik” dediğiniz yaratığın arkasından giden beyinsizlerin hainlik yapacağını hiç kimse kestiremezdi.
Gece saatlerinde Ankara, İstanbul gibi illerimizde hareketli dakikalar başlıyor milletin silahını millete doğrultuluyor. Ajanslar son dakika haberi geçiyor, TRT’de bildiri okunuyor ve ne olduğu anlaşılıyor.
“Ne İstedin de Vermedik” sözlerinden “Allah ocaklarına ateş düşürsün” sözlerine geldiğimizde birlik ve beraberlik simgeleri, sözleri ve korkusuzca dışarıya çıkan bir millet ki; adı “TÜRK MİLLETİ’nden” başkası olamazdı dünyada.
“Özledik Seni Ey Muhterem Hocam” sözlerinden “Pensilvanya’daki Hain Fethullah Gülen” sözlerine dönüştürülen 15 Temmuz’a gelen süreci işleyelim…
Yüce Türk Milleti’nin bağımsızlığı ve kalbi olan TBMM’de 2011 yılında kürsüden “Bir gün Fethullah Gülen başınıza bela olacak. Ben rahatım. Benim düşüncelerim belli” diyen Kamer Genç’ten başkası olamazdı.
Bu konuşmaların ardından birisi çıkıp kürsüde “Fethullah Gülen Bu ülkenin yetiştirdiği değerli bir kıymettir” sözlerinden 15 Temmuz 2016’da bombalanan meclisimizden bahsediyorum… İşte bunların eseri 15 Temmuz…
Sözde Türkçe Olimpiyatlarında “Bugün Hoca efendiye sahip çıkmasaydınız” sözlerinden, Terörist Gülen’in kardeşi Hasbi Nidai Gülen’in Erzurum’daki cenaze törenine katılanlardan “ben ne örgüt elemanı Feto’yu görmüşüm, ne de yurtlarında kalmışlığım yok” diyenlerin eseridir 15 Temmuz.
“Fethullah Gülen Hoca efendimize Şükranlarımı sunuyorum” sözlerinden, Ankara’ya atılan bombalardan sonra “Gülen’i hoca olarak biliyordum. İhaneti bilmiyordum” sözlerine dönüştürenlerin eseridir 15 Temmuz…
Katil Amerika’da bulunan ininde Başörtülü fotoğraflar paylaşanların ve 15 Temmuz sonrasında meydanlarda birlik ve beraberlikten bahsedenlerin eseridir 15 Temmuz…
“Hoca Efendi şöyle iyi, böyle iyi” “Allah için din öğretiyor, hizmet edelim” diyenlerden “Allah Belasını versin Fethullah Gülen’in” diyenlere dönüşenlerin eseridir 15 Temmuz…
“Din Elden Gidiyah” diyenlerin suçsuz, günahsız, hiçbir şeyden haberi olmayan silah dahi doğrultmayan “Abi ne olur çekme annem üzülür” diyen gözü yaşlı Türk Askerini boğmaya çalışanların eseri 15 Temmuz…
“Hocaefendi’nin gazetesini alalım” diyenlerden “O….Çocuğu Fethullah Gülen” diyerek sosyal medyada paylaşanların gizlemeye çalıştığı eserdir 15 Temmuz…
15 Temmuz 2016 tarihinde meydanlardan birden fazla bayrak sallayan ama ne hikmetse onların gözaltına alındığı, kimilerinin tutuklandığı, kimilerinin ise soruşturmalarının süren kişilerin eseri 15 Temmuz…
Türkçe Olimpiyatlarında boy gösterenlerin, afişlerini basanların; sonrada “Ben zaten biliyordum bunun hain olduğunu o yüzden hiç destek” vermedim diyerek 360 derece dönenlerin, kıvıranların, soysuzların, şerefsizlerin eseri 15 Temmuz…
“Çocuğum üniversite okuyor, kalacak yeri yok. Buraya gitsin de dinini öğrenir” diyerek çocuğuna dini temel bilgilerini öğretmekten aciz ama dışarıda “Din elden gidiyah” demekten kendini alamayan asalak beyinlerin eseri 15 Temmuz…
“Çocuklarınızı Muhterem Hoca’nın okullarına gönderin, dershanelerine yollayın” diyenlerden, 2014 yılında ayakkabı kutularında çıkan paralar sonrasında düşman olanların eseri 15 Temmuz…
2015 yılına kadar Aksaray’da okullarına bir işlem yapmayan, daha sonra ise kameralar karşısında show yapmayı esirgemeyen birilerinin eseri 15 Temmuz…
“Allah Razı olsun muhterem hocaefendi’den” diyenlerden “Allah belasını versin FETÖ’nün piçlerinin” diyenlere dönüşenlerin eseridir 15 Temmuz…
Kızının evinde dökümanlar bulunan ama ‘kendisine ait olduğunu söyleyen, fakat bir türlü işlem yapılmayan’ gazetecilerin, FETÖ Terör Örgütü’nün AGİAD isimli derneğine üye olup işlem yapılmayan gazetecilerin, FETÖ bağlantılı sitelerde makaleler yayınlananların ama soruşturma dosyaları savcılıkta bekleyenlerin ve hâlâ görevlerine devam eden akademisyenlerin eseridir 15 Temmuz…
2021 yılında ‘Pazarcı Teyzeyi’ FETÖ’den suçlayanların, ama geçmiş dönemde bir idarecinin yaptığı soruşturmada ismi geçen ve cevap verilmeyen hatta bir dönem Kurum Müdürlüğü yapanların olduğu bir 15 Temmuz…
Aksaray’da gazetecilere gelinmeden soruşturma biten 15 Temmuz işte…
Kısacası 15 Temmuz; Din ve Devlet işlerinin birbirinden ayrılmadığı, adı ne olursa olsun Cemaat, Dergâh, Camiya, Dernek… vb bunların tepelerine sert bir yumruk indirilmezse, 2016’da FETÖ, ilerleyen yıllarda “SÜTÖ” “METÖ” sadece adları değişir…
Rahmetli Kamer Genç’in dediğine benzer bir cümle söylemek isterim; “Bir gün bu cemaatler başınıza bela olacak. Ben rahatım. Benim düşüncelerim belli”
15 Temmuz programına davet edildim. Ama;
Türkiye tarihinde ilk defa Cumhurbaşkanı olmadan kutlanan ve 30 Ağustos 2002 yılında kulağındaki rahatsızlık sonucunda Zafer Bayramına katılmayan dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül gibi bu yıl düzenlenen 15 Temmuz programına a ayağımdaki rahatsızlık sonucunda ne yazık ki katılamamıştım 2022 yılında.
2023 yılında ise diş ağrım nedeniyle meydana bir arkadaşa bakıp çıktım… Diş ağrısı program alanında kalmama çok engel oldu.
2024 yılında yine diş ağrım tuttu ilginçtir ve yine olmayacağım meydanlarda 🙂
Umut ediyorum ki MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ün 29 Ekim 1923 de kurduğu TÜRKİYE CUMHURİYETİ’nin 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI da daha coşkulu kutlanacağı günleri umutla bekliyorum…
Yazımı Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün o anlamlı sözü ile son vermek isterim…
“Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat,medeniyet tarikatıdır..”
Anlayana bir ömür kılavuz, anlamayanın beynine sokmak isterim bu sözü….
Vatansız Orostopollar