İstismar Savunucuları

4 Ekim Tarihinde eski Gazeteci Hasan Bölükbaş KÜÇÜK YAŞTA CİNSEL İSTİSMAR suçundan gözaltına alındı ve Ajans AHA internet haber sitesinde kamuoyuna korkusuz şekilde yayınlayarak her şeyi göze almıştık.

Haberi yayınladıktan yarım saat sonra Çocuk istismarından gözaltına alınan eski Gazeteci Hasan Bölükbaş’ı gözaltına alınmadan önce yanından hiç ayırmayan, gözaltına alındıktan sonra şahsımı arayarak haberi çekme manasına getirircesine konuşan Rıfkı Karabatak arıyor.

“Armağan, aynı meslektaşsınız. Haberi ….” Derken ben lafın arasına girerek “kapat şu telefonu, benim tacizcilerle ve onların savunucuları ile işim olmayacağı gibi bu haberi de kaldırmayacağım” dedim.

Konuşma orada noktalandı. 

4 Ekim akşamı Cinsel İstismar suçundan gözaltına alınan Hasan Bölükbaş’ını emniyette ziyaretine giden Rıfkı Karabatak sen değil misin?

4 Ekim sonrasında bir gün hastanendeki makam odanda seninle konuştuğumuzda “Hasan Bölükbaş’ının varsa cezası çeksin. Benimde kız çocuğum var. Ve ona güvenerek kızımla birlikte tatile gittik. Armağan ben bunun böyle biri olduğunu bilsem kızımla birlikte yanımda gezdirir miydim?” demedin mi?

1 Mart sonrası Hasan Bölükbaş 3 Yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmasına rağmen tahliye edildikten sonra sanırım hastanedeki makam odanda konuştuğun kelimeleri unuttun.

Burada yazarak sana hatırlatmak istedim. Şimdi o sana yakınlığı ile bilinen Antep’li beyefendi benim heykelimi dikecekmiş ya…

Çok korktum Antep’li… Heykel dikmek o kadar kolay değildir ki; heykeli dikilen insanlar önemli insanlardır. Gözünüzde beni bu kadar büyüttüyseniz ne mutlu sizlere…

Seçim öncesi amacınız olay çıkarmaksa buyrun çıkarın. Ben hazırım.

Rıfkı Karabatak, Partin seni biliyor ki; aday yapmadı. Eğer sen aday olsaydın seni aday olduğun gün 4 Ekim tarihinde yazdığım gibi açıklayacağım demiştim. Kısmet bugüneymiş.

Cinsel İstismarcıyla ve Cinsel İstismar suçlusunu koruyan, kollayanlarla MHP’nin işinin olmadığını şimdi daha iyi anlıyorum. 

O Antep’liye de söyle beni orada burada aramasın. Ben meydandayım her zaman…

‘Ben Rektöre kafa tuttum’ diyerek orada burada ağzını sallamasın. Benim kuru tehditlere karnım toktur. ‘Azdan az, çoktan çok gider’ diyen Antepli aynen öyle. Kimden ne giderse gider. Ama şunu unutma siz azsınız. 

Çünkü bu memleket CİNSEL İSTİSMARCILARA, TACİZCİLERE, TECAVÜZCÜLERE KISACA SAPIK ZİHNİYETE SAHİP ÇIKMAZ.

Hele hele kendisini Ülkücü diye tanıtanlar bu sapıklara asla sahip çıkmaz.

Beni PKK’lı olarak suçlayan ağzı salyalılar…

“Ben onurlu CHP üyesiyim. CHP’nin Gençlik Kolları Başkanlığını da yapmaktan şeref duydum. Hâlâ partimin üyesi ve neferiyim.

Ve Atatürk’ün emaneti olan 2 büyük eserinin her zaman savunucusuyum. 1 – Cumhuriyet, 2 – Cumhuriyet Halk Partisi. Ve ben asla ama asla PKK’lı olmadığım gibi, en ufacık bir terör örgütünde bile yer almadım.” 

Terör Örgüt üyesi olmadığım gibi İSTİSMARCI’yı ve SAPIKLARI savunacak kadar düşmedim…

Son Olarak; “O Armağan’ın arkasında kim varsa, ondan da hesap soracağım’ diyebilme cesaretinde de bulunmuşun. 

Antep’li unutma benim arkamda hiç kimse yok. Kendini benimle de karıştırma… Sen; kendin cesaret edip karşıma çıkamadığın gibi arkanda olanlar da karşıma çıktıklarında korkuyorlar.

Sen üniversite sorumlusuyum diyerek ahkâm kesmelerini bırak yüreğin varsa buyur ben her yerdeyim. 

Sizin gibilerin amacı çok açık ve net. Seçimi başarılı götüren teşkilata zarar vererek seçimin kaybetmesi içerisinde olabilirsiniz. 

Ama sizlere inat bu teşkilatta başarılı olacak. 

Şimdi açıkça, Her zaman söylediğim gibi. HODRİ MEYDAN…