Bunun Adı Sansürdür, Kabullenemeyiz

Konya İli Ereğli ilçesinde dün yaşanan protokol üyelerinin adeta el birliği ile İnternet Gazeteci meslektaşlarımıza yapılan SANSÜR uygulamasını kabul etmiyoruz.

// 

Dün Konya İli Ereğli ilçesinde Ereğli Cumhuriyet Başsavcısı Muhammet Murat Salman idaresinde düzenlenen ve Ereğli Emniyet Müdürü Necdet Ercan ve Ereğli Jandarma Bölük Komutanı Binbaşı Osman Koşar’ın katılımı ile yapılan basın toplantısında yapılan açıklamalar Basın Tarihine gölge düşürdü.

// 

Ereğli Cumhuriyet Başsavcısı Muhammet Murat Salman idaresinde düzenlenen veEreğli Emniyet Müdürü Necdet Ercan ve Ereğli Jandarma Bölük Komutanı BinbaşıOsman Koşar’ın katılımı ile yapılan basın toplantısında, Ereğli’de görev yapanyerel gazetelerin isimleri verilerek taraf belirtilmesi, İnternet Gazetecilerini yok sayarak kamuoyunda İnternet Gazeteciliğini itibarsızlaştırması ve Ereğli’de görev yapan İnternet Gazetecisi meslektaşlarımızın yok sayılmasına AJANS AHA olarak kabullenemeyeceğimiz bir durumdur.

// 

Kağıt Gazete diye tabir edilen ömrünün son günlerini yaşayan medyakuruluşlarının gerçek medya olduğunu belirten Başsavcı Salman, İnternetüzerinden yayın yapanlarla haber paylaşımının yapılmayacağını ve Basın mensubuolarak görmediklerinden dolayı Fotoğraf ve kamera çekimine bile izinverilmeyeceğini söylemesi herkesi şaşırttı.

// 

Tüm Dünya da olduğu gibi Türkiye’de de insanların haber alma kaynaklarının%80’den fazlası İnternet Medyası olmasına rağmen Başsavcının bu kuruluşlara fotoğraf bile çektirmeyeceklerini söylemesi Acaba Anayasaya uygun mu sorularını akıllara getirdi.

 // 

Başsavcı Salman, İnternet Medyasını basın olarak görmeyebilir ama Anayasanın 26. Maddesinde “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir.” Demesine rağmen Aynı maddenin devamında“Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak yada vermek serbestliğini de kapsar.” İfadesi geçerken acaba Ereğli Cumhuriyet başsavcısı Muhammet Murat Salman hangi kanuni hakla İnternet medyasına fotoğraf bile çektirmiyor sorusunu akıllara getirdi.

//  

Ereğli İlçesi protokol üyelerinin ağız birliği ile meslektaşlarımızı yok saymalarını kabul edemeyiz. 

Çağdaş, Demokratik ve Cumhuriyet yöntemi ile yönetilen ülkemizde yaşanan bu SANSÜR ve TARAFCILIK ülkemizde daha önce görülmemiş bir emsaldir.

// 

Teknoloji çağında yaşadığımız 21’inci Yüzyılda, habercilik ve halkı doğru,tarafsız haberler ile haberdar etmek biz basın mensuplarının görevidir. Bu göreve açık açık SANSÜR uygulamaya çalışan, ve olaylar ile alakası olmayıp görevi sadece GAZETECİLİK yapan bizlere aba altından sopa gösterilmesini kabullenmemiz beklenemez.

//  

Kamuoyu nezdinde küçük düşürülmek istenen İnternet Gazeteciliği, protokol üyelerinin tavır alması İnternet Gazeteciliğine bir nevi üstü kapalı olarak SANSÜR olarak algılanmaktadır.

Bu yapılan açıklama Basın’a sansür olayını gözler önüne sererken, bunu birde protokol üyelerinin yapması Basın Tarihine sürülen bir KARA LEKE olarak tarihe geçecektir. Avrupa’da BASIN’a SANSÜR kabul edilmezken, BASIN’A SANSÜR ancak 3. SINIF ÜLKELERDE YAŞANMAKTADIR.

//  

Türkiye’de 24 Temmuz 1908 tarihinde sansür uygulamasına son verildi. 2. Meşrutiyet'in ilanıyla gazetelerin yayım öncesi denetimi kaldırıldı. 25 Temmuz 1908 sabahı gazeteler artık daha farklıydı. Sansür memurlarının denetimi olmadan, gazetecilerin özgün yazıları ile basılmışlardı. Tam anlamıyla hür olmasalar da yasanın kalkması ile daha özgür yayım yapan gazetelere halkın ilgisi büyük oldu. Gazete satış sayıları 2 katına çıktı. Bu, özgür basına duyulan özlemin göstergesiydi. 24 Temmuz bir anlamda gerçek gazeteciliğin patlama yaptığı gündü. O günden itibaren yalnız İstanbul' da 353 gazete ve dergi yayınlanmaya başladı.

 // 

Ajans AHA olarak;Ereğli İnternet Gazeteciliği yapan meslektaşlarımıza yapılan ve protokol üyeleri tarafından alınan karar ile haber vermeme, bilgi vermeme gibi SANSÜR uygulanmasının kabul edemeyiz.

 // 

Biz İnternet Gazetecileri yok sayılması ve kamuoyuna zaman zaman yanlış bilgiler vermemiz yetkili mercilerin bilgi esirgemesinden kaynaklanır. Kamuoyunda yaşanacak bu olumsuz duruma mahal vermemekte elbet görevli ve yetkili mercilerindir. Yetkili mercilerin bu durumu gözardı etmesi SANSÜR ve AYRIMCILIK yapması kamuoyunun da yanlış bilgilenmesine neden olur. Haber: Armağan ŞEN - Ajans AHA

2019-11-05 18:21:38