Aksaray’ın Başına Gelen 4 Felaket; Yatırımsızlık, Sessizlik, Peşkeş ve Skandallar

  Özelhaber: Armağan ŞEN Aksaray halkı, umutla beklediği yatırımları, gelişimi ve vizyonu ıskalarken; kenti yöneten isimler adeta sessiz bir felaket zinciri gibi Aksaray’ın geleceğini karartıyor. Her biri ayrı bir makamda oturan ve sorumlulukları itibariyle bu şehri ileri taşıması gereken 4 isim; Aksaray Valisi Mehmet Ali Kumbuzoğlu, Belediye Başkanı Evren Dinçer, ATSO Başkanı Ahmet Koçaş ve Aksaray Üniversitesi Rektörü Alpay Arıbaş, geldikleri günden bu yana kente tek bir hayırlı çivi çakmadan, hataları ve skandallarıyla anılıyor. Aksaray artık sabır sınırlarını zorluyor…   1. Vali Mehmet Ali Kumbuzoğlu: Sessizliğin Sembolü   Göreve geleli 23 ay olan Vali Mehmet Ali Kumbuzoğlu, Aksaray adına ne bir yatırımın öncüsü oldu ne de kent sorunlarına karşı bir çözüm iradesi gösterdi. Aksaray halkı, artık bu sessizliğin arkasında bir yönetim acizliği mi yoksa umursamazlık mı olduğunu sorguluyor.   En büyük tepkilerden biri ise Balon Festivali bahanesiyle ortaya atılan "danışman skandalı." Sözde danışman olarak şehre getirilen Prof. Nuran Yıldız’a kamu bütçesinden ödeme yapılıp yapılmadığı hâlâ açıklanmazken, bu kişinin ne görev yaptığı konusunda da Valilikten tek bir açıklama gelmemesi, kamuoyunu öfkelendiriyor. Sorular 1 haftadır ortada. Cevap yok. Şeffaflık yok. Sorumluluk yok. Kumbuzoğlu’nun sessizliği, halkın gözünde büyük bir vurdumduymazlık olarak okunuyor.   2. Belediye Başkanı Evren Dinçer: Kentsel Dönüşüm mü, Kentsel Yıkım mı?   AKP’den ikinci kez Aksaray Belediye Başkanı seçilen Evren Dinçer, kentsel dönüşüm adı altında yalnızca bina yıkıp tekrar bina dikmekten öteye geçemedi. Şehrin çehresini değiştirmek, modernize etmek, nefes aldırmak bir yana, altyapı çökmüş, üstyapı darmadağın.   Plansız şekilde başlatılan asfalt ve yol çalışmaları, birçok ana arterin aynı anda kapatılması trafik keşmekeşine yol açarken; vatandaşa çileden başka bir şey yaşatmadı. Kent mobilyasından çevresel düzenlemeye kadar hiçbir alanda gözle görülür bir ilerleme yok. Estetik yok, şehircilik yok, vizyon yok. Sadece kağıt üstünde proje, gerçekte ise enkaz...   3. ATSO Başkanı Ahmet Koçaş: Oda'da Yatırım Değil, Ayrımcılık Var !!!   Aksaray Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Koçaş, görevdeki 3 yılını tamamlarken kente tek bir büyük yatırım kazandıramadı. Daha kötüsü, göreve geldiği ilk günden itibaren çalışanlara yönelik ayrımcı uygulamalarıyla hafızalara kazındı. İki işçinin hiçbir gerekçe olmadan işten çıkarılması, yerlerine yandaş isimlerin getirilmesi tepki çekerken; ATSO bünyesindeki kadın emekçilerin çekmecelerinin aratılması ise ahlak ve adalet sınırlarını zorladı.   Aksarayspor’un 1. Lige çıkması için de gereken desteği gösteremeyen Koçaş, başarısızlığın bir parçası oldu. İş adamlarından yardım istemesine rağmen kimseden karşılık bulamaması ise kentteki güvensizliği açıkça ortaya koydu. Koçaş, Aksaray iş dünyasında artık bir çözüm değil, sorunun kendisi olarak görülüyor.   4. Rektör Alpay Arıbaş: Akademik Başarı Yok, Skandal Çok   Göreve atanalı 22 ay olan Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alpay Arıbaş, bir bilim kurumunu yönetmekten çok, skandal yönetmeye çalışıyor. Üniversitenin arazisinin Belediye’ye peşkeş çekildiği iddiaları gündeme bomba gibi düşerken, kamuoyuna konuyla ilgili tek bir açıklama dahi yapılmadı. Şeffaflık ve hesap verebilirlikten uzak bu yönetim anlayışı, üniversite camiasında büyük tepki topladı.   Dahası da var: Teknopark’ın karar defterinin kaybedilmesi gibi ağır bir iddiaya bile sessiz kalan Arıbaş yönetimi, akademik anlamda da Aksaray Üniversitesi’ni ileri taşıyamadı. Ne ulusal başarılar ne uluslararası iş birlikleri… Üniversite kampüsünde ise motivasyon eksikliği, huzursuzluk ve umutsuzluk hâkim.   SONUÇ: Aksaray; valilikte, belediyede, üniversitede ve ticaret odasında aynı anda ehliyetsizliğin, vurdumduymazlığın ve halktan kopukluğun pençesine düşmüş durumda. Bu dört önemli makamda oturan isimlerin Aksaray halkına borcu her geçen gün büyüyor. Artık bu şehir, sadece vaat değil; icraat, şeffaflık ve gerçek liderlik bekliyor.