AKP Umduğunu Bulamıyor

Mart Yerel seçimlerine yaklaşıldıkça siyasi partilerde de hareketlilik artarken adaylarda ise şirin gözükme çabası da fazlalaştı.

3 aday da umut dolu gözler ve gülen yüzler ile vatandaşa seslenmeye çaba gösterirken, en sıkıntılı aday ise tabii ki AKP adayı Evren Dinçer.

Eli çantalı olarak tabir edilen ve Ankara’da uzun süre kalan Evren Dinçer adaylığının ilk dönemde yaşadığı psikolojik zorluklarda yüzüne vuruyordu.

Yavaş yavaş bu sorunları atlatarak vatandaşa zoraki gülen AKP Adayı Evren Dinçer her yaptığı çalışmada ise vatandaşın tepkileri ile karşılanıyor.

İşte o tepkilerin başlık halinde bir kısmı;

1- Eli çantalı aday.

2- Aksaray’ı bilmeyen aday.

3- Aksaray’ın son 5 yılını ziyan eden AK Parti’li Aksaray Belediyesine aday AK Partili aday.

4- Ekonomi aldı başını giderken iktidar olan AK Parti’nin adayı.

Hâl böyle olunca AKP’nin Aksaray Belediye Başkan Adayı ve kurmayları zoraki gülümsese de objektiflere sert dille vatandaşı azarlamaları “Ne oluyor beyler” sorusunu getiriyor.

Hayırdır Beyler daha seçim olmadan bu şekil davranıyorsanız, yarın seçim olsa farzet ki; kazandınız, acaba neler yapacaksınız? Yaptıklarınız, yapacaklarınızın teminatı mı? Hayrola beyler; kararı sizler değil Vatandaş verecek Sandıkta. 

Şu sert üslubunuzdan vazgeçin. İçinizde yaşadığınız sıkıntıyı seçmene mâl edemezsiniz. “Siz bu cesareti kimden alıyorsunuz?” diye sorarlar adama.

Herkes size gönül verecek, oy verecek diye bir kaide, yasa varda biz mi bilmiyor?

Sert üslup ile bir yere varamazsınız. Vatandaş sandıkta öyle bir cevap verir ki, bunu siz bile anlatamazsınız.

Haziran Genel seçimlerinden sizler ders almadınız mı?

Vatandaş 1. Sıra Milletvekiline tepki gösterip meydanda yuhalarken, sandıkta da 2 vekil kaybettirerek size aslında ince mesajı verdi.

Ama siz bu mesajı almayıp, “Mecbur oy vereceksiniz”, Sanayi Esnafına "Bize mi sordun? Git kimin peşinde takıldıysan ona derdini anlat" fırçası atarsanız vatandaşın da size cevabı net olur.

Eğer bu üslup ve çalışma ile devam ederseniz sandıktan size işte şu cevap çıkar; “Dağları ben yarattım edasına girme. Ben sana 5 yıl Aksaray’ı güvenip senin eline vermiyorum. Bir düşen bakalım, söz bende iken bana sen nasıl azarlarsın. Al o zaman bu da benden sana cevap.”

Alırsınız bu cevabı tutarsınız Ankara’nın yolunu.